İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmaya değer olmak |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmak kazançlı olmak |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmak karlı olmak |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmak yararlı olmak |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmak avantaj sağlamak |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmak için para vermek |
Konuşma Dili | pay to do f. | yapmakta büyük menfaat/fayda olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şey yapmaya) değer olmak |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şeyi yapmak) kazançlı olmak |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şey yapmak) karlı olmak |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şeyi yapmak) karşılığını vermek/ödemek |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şeyi yapmak) yararlı olmak |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şeyi yapmak) avantaj sağlamak |
Öbek Fiiller | pay to (do something) f. | (bir şeyi yapmak için) para vermek |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | it doesn't pay to do this expr. | bunu yaptığına değmiyor |
Idioms | ||
Deyim | pay to do something expr. | ...yapmakta büyük menfaat/fayda bulunur |